MANİSA MÜZESİ MÜDÜRLÜĞÜ
İletişim bilgileri:
Adres: Saruhan Mahallesi, Murat Caddesi, No:81 Şehzadeler/MANİSA
Tel: 0 236 231 10 71
E-Posta: manisamuzesi@ktb.gov.tr
Sorumlu olduğu il/ilçe:
Manisa
Bağlı Birimleri:
Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Akhisar Müzesi
Sardes Örenyeri.
Alaşehir Örenyeri
Aigai Örenyeri
Tepe Mezarlığı Örenyeri
ARKEOLOJİ ve ETNOGRAFYA MÜZESİ
Adres: Saruhan Mahallesi, Murat Caddesi, No:81 Şehzadeler/MANİSA
Sultan III. Murat tarafından 1583-1588 yallarında yaptırılan Muradiye Külliyesi’nin Medrese yapısı müzeye dönüştürülerek 29 Ekim 1937 tarihinde Manisa Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Zamanla müzeye gelen eserlerin sayısının artmasıyla medrese yetersiz kalmış ve 1972 yılında külliyenin imarethane yapısı da müzeye dahil edilmiştir. Şuan inşaatı devam eden yeni müze binasına taşınma çalışmaları kapsamında eser paketleme işi devam etmekte olup Bakanlık Oluru ile ziyarete kapalıdır. Yakın gelecekte müze yeni binasında ziyaretçilerini ağırlayacaktır.
AKHİSAR MÜZESİ
Adres: Paşa Mahallesi, Mustafa Abut Caddesi, No: 83 Akhisar İlçesi / MANİSA
1932 yılında inşa edilerek uzun yıllar Ali Şefik Okulu olarak kullanılan bina, Kültür ve Turizm Bakanlığınca yaptırılan onarım sonrasında müze haline dönüştürülmüş ve 18 Mayıs 2012 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Tek katlı bir yapı olan müze; arkeoloji seksiyonu, etnografya seksiyonu ve arasta olmak üzere teşhiri üç bölümden oluşmaktadır. Sergilenen eserlerin çoğunluğu Akhisar ve yakın çevresine aittir.
Arkeolojik eserlerin yer aldığı sergi salonunda; Soma ilçesindeki kömür ocaklarından çıkan MÖ 18 - 11 milyon yıl öncesine ait fosil örnekleri, Ege Havzası Kalkolitik Dönem Akhisar-Kulaksızlar idol atölyesine ait mermer idoller, mermer kap parçaları, delgi taşları ile Bostancı Köyü (Yortan) civarında bulunan Eski Tunç Dönemi Nekropolünde yapılan araştırmalarda ortaya çıkan ve literatüre “Yortan Kapları” adıyla geçen kaplar sergilenmektedir.
Ayrıca bu bölümde Tunç Çağından Doğu Roma Döneminin sonuna kadar olan sürece ait pişmiş topraktan yapılmış değişik kap formları, kandiller, figürinler, üfleme tekniğiyle yapılmış cam kaplar, gümüş tören kadehi, köz küreği gibi madeni eserler, takılar, ostotekler ve steller kronolojik düzen içerisinde teşhir edilmektedir.
Bölgedeki tümülüslerden gelen buluntular özellikli eserlerden olup Gökçeler tümülüsünden çıkan altın koyun ve gümüş kaplar Lydia kültürünün eşsiz örneklerindendir. Bununla birlikte Gökçeler Köyündeki bir başka tümülüse ait Arkaik Dönem genç erkek kabartması da ünik eserler arasındadır.
Müzede, Arkaik Dönemden Geç Osmanlı Dönemine kadar tarihlenen sikkelerin yanı sıra günümüz Akhisar yerleşimi altındaki Antik Thyateira sikkeleri de önemli yer tutmaktadır.
Etnografya bölümünde Geç Osmanlı Erken Cumhuriyet Dönemlerine ait mühürler, kahve kültürü, hamam kültürü, el işlemeleri, yöresel kadın ve erkek giysileri, takılar, halı dokumacılığı ile çeşitli kap örnekleri yer almaktadır.
Arastada ise Akhisar’ın tarihini, kültürünü, ekonomisini ve sosyal hayatını yansıtan eski çarşısı canlandırılmıştır. 19 - 20. yüzyılda bölgenin önemli geçim kaynağı olan tütüncülük; balya baskı sandıkları, tütün dizme iğneleri, çapaları, ilaçlama aletleriyle sergilenmiştir. Geleneksel el sanatlarımızdan kalaycılık, unutulmaya yüz tutan keçecilik, Akhisar’a özgü tarzda halen üretilen, günümüzde yurt içi ve yurtdışına satışı yapılan at arabacılığı ile faytonculuk, saraçlık, semercilik gibi meslekler ayrı ayrı tanıtılmıştır.
SARDES ÖRENYERİ
Adres: Sart Mahallesi, Salihli İlçesi / MANİSA
Sardes, Hermos/Gediz havzasında, Paktalos/Sartçayı kıyısında ve Tmolos/Bozdaği’ın batısındaki tepelerin kuzey yamaçları üzerinde Meles adlı bir kral tarafından kurulmuştur.
Lydia Krallığı’nın başkenti olan Sardes kenti, MÖ 6. yüzyılda Perslerin Lydia Krallığı’na son vermelerinden sonra bir Pers satraplık merkezi haline gelmiştir. Helenistik ve Roma Döneminde de önemini koruyan Sardes, Doğu Roma Döneminde önemli bir piskoposluk merkezi haline gelmiştir.
Hamam-Gymnasion Kompleksi; kompleksin doğu yarısını kaplayan sütunlarla çevrili palaestra (kare avlu) spor etkinlikleri için, bu mekânın batısındaki tonozlu salonlar ise hamam olarak kullanılmaktaydı. Palaestradan hamam bölümüne geçişi sağlayan iki katlı ve sütunlu mekân “mermer avlu” olarak adlandırılmaktadır.
Artemis Tapınağı; Helenistik Dönemde yapımına başlanan tapınak, muhtemelen eski bir Kybele kültünün kutsal alanında yer almaktaydı. Başlangıçta Artemis adına yapılan tapınağın cellası sonraki dönemlerde dört bölüme ayrılmış ve bu bölümlerde Artemis, Zeus Polieus, Roma İmparatoru Antoninus Pius ile karısı Faustina’ya ait heykel başları bulunmuştur. MS 17 yılındaki depremde yıkılan yapı, İmparator Tiberius zamanında eski plana göre tekrar inşa edilmiştir. MS 4. yüzyılda tapınağın güneydoğu köşesine bir şapel eklenmiştir.
ALAŞEHİR ÖRENYERİ
Adres: Soğuksu Mahallesi, İsmet Paşa Caddesi Alaşehir/MANİSA
Manisa şehir merkezine yaklaşık 110 km uzaklıktaki Alaşehir ilçesinde yer alan antik kent, Pergamon kralı II. Attalos Philadelphos zamanında önemli bir merkez haline gelmiştir. Bundan dolayı “Philadelphia” adını alan kent, özellikle Roma Dönemi’nde tapınaklarının ve yapılan festivallerin çokluğundan dolayı "Küçük Atina" diye anılmıştır. Doğu Roma Dönemi’nde de önemini koruyan yerleşim Türk akınları başladıktan sonra 11. yüzyılda surlarla çevrilmiştir.
Kentin merkezi bugün halk arasında Toptepe adıyla anılan yerdir. Akropole yakın yerlerde özellikle Gavurtepe denilen alanda Protohistorik Döneme ait izler görülebilmektedir. Toptepe civarında 1980’li yılların başlarında yapılan kazılarda tiyatro, tapınak ve stadyum yapıları kısmen ortaya çıkarılmış ancak kazılar devam etmediğinden bu kalıntıları günümüzde açıkça görmek pek mümkün olmamaktadır.
Kazılarda ayrıca Doğu Roma surlarına ait ve "doğu kapısı" olarak adlandırılan bir kapı ortaya çıkarılmıştır. Giriş niteliğinde olan kapı, birisi yarım daire, diğeri dikdörtgen planlı iki kule ile korunmuş şekildedir. Türk akınları sırasında örülerek kapatılmış ve bu tarihten sonra da kullanılmamıştır.
İncil’de sözü edilen 7 kiliseden (dini merkez) biri de Philedelphia’dır. Erken Doğu Roma Dönemi’ne (VI. yüzyıl) tarihlendirilen St. Jean Kilisesi kentin içinde yer almaktadır. Günümüze üç adet anıtsal payesi kalmış olan bu kilisenin yapımında ilk çağ mimarlık yapıtlarının sütun parçası ve benzeri işlenmiş taşları bolca kullanılmıştır.
AİGAİ ÖRENYERİ
Adres: Yuntdağıköseler Mahallesi Yunusemre / MANİSA
Aigai, Herodot’un bahsettiği Batı Anadolu’daki 12 Aiol kentinden biridir. Çevreye hakim konumdaki kayalık bir tepe üzerinde bulunan kentin tarihi MÖ 8. yüzyıla kadar inmektedir. MS 17 yılındaki depremde büyük ölçüde hasar gördüğü ve onarım geçirdiği, Helenistik Dönemde ise önemli bir ticari merkez olduğu anlaşılan yerleşimde 2004 yılından itibaren günümüze kadar kapsamlı kazı çalışmaları yapılmaktadır.
2018 yılında özellikle Vomitorium’da (tiyatro giriş geçidi) kazı çalışmaları yapılmıştır. Kentin surları arazinin durumuna göre inşa edilmiştir. Surlar içinde üç katlı agora ve bu yapıyı taşıyan duvarlar, meclis binası, teras duvarlı stadyum, tiyatro ve Demeter Tapınağı gibi kalıntılar bulunmaktadır.
TEPE MEZARLIĞI ÖRENYERİ
Adres: Ragıpbey Mahallesi, Şehit Polis Cemal Ilgaz Caddesi, (Akhisar Müzesi Karşısı) Akhisar İlçesi / MANİSA
Manisa ili, Akhisar ilçe merkezinde yer alan antik kente ait görülebilir kalıntılar, ilçe merkezindeki Tepe Mezarlığı Mevkii’ndedir. Akropolis Akhisar Devlet Hastanesi'nin bulunduğu tepede yer almaktadır.
Tipik bir Lydia yerleşimi olan özellikle Hellenistik Dönem’den sonra güçlenen kentin erken tarihi ilçe merkezinde bulunan Akhisar Höyük’te gelişmiştir. Sikkeler haricinde Roma Dönemi öncesine giden kalıntı bulmak zordur.
Tepe Mezarlığı adı verilen alanda kuzey-güney yönlü bir bazilikal yapı ile antik sütunlu cadde kalıntısı vardır. 1968–1971 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda; II-IV. yüzyıl arasına tarihlenen bir portiko ile V-VI. yüzyıl arasına tarihlendirilen absidal planlı bir yapının kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Portico Roma İmparatorluk Dönemi’nde, Batı Anadolu'nun birçok kentinde inşa edilmiş olan sütunlu cadde tipindedir. Apsisli yapının ise dinsel işlevi olmayan bir bazilika olduğu düşünülmektedir
İslam Dönemi Akhisar’ının en eski dinsel yapısı olan Ulu Camii'nin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, pagan tapınağı olarak yapılıp Hıristiyanlık Dönemi’nde kiliseye çevrilmiş olduğunu gösteren mimarî bulgular taşımaktadır. 15. yüzyılda ise camiye çevrilmiştir.
Ayrıca ören yerinde Kaymakamlık Lojmanı, Tekel Binası ve Ali Şefik Ortaokulu çevresinde yayılmış arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır.
MÜZEKART VE BİLET ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ.