Kocaeli
KOCAELİ MÜZESİ MÜDÜRLÜĞÜ
İletişim bilgileri:
Adres:Kozluk Mahallesi İstasyon Caddesi No: 5 Eski Gar Alanı, İzmit/KOCAELİ
Tel: 0 262 321 22 74
E-posta: kocaelimuzesi@kulturturizm.gov.tr
Sorumlu olduğu İl/İlçe:
Kocaeli/İzmit
Bağlı Birimler:
Kocaeli Arkeoloji Müzesi
Atatürk ve Redif Müzesi
Av Köşkü Saray Müzesi
KOCAELİ ARKEOLOJİ MÜZESİ
Adres: Kozluk Mahallesi İstasyon Caddesi No: 5 Eski Gar Alanı, İzmit/KOCAELİ
1967 yılında Av Köşkü (Kasr-ı Hümayun) Müze İzmit’in ilk müzesi olarak açılmıştır. Daha sonra müzecilik çalışmaları hız kazanmış ve 1987 yılında, Saatçi Ali Efendi Konağı Etnografya Müzesi hizmete açılmıştır. 1993 yılına gelindiğinde ise Kasr-ı Hümayun’un onarıma girmesi sebebiyle bir kısım küçük eserler Saatçi Ali Efendi Konağı Etnografya Müzesi’ne taşınmıştır. Bahçe teşhirinde yer alan mimari parçalar ve eşsiz mevsim heykelleri gibi arkeolojik eserler ise bugünkü Fuar alanının bahçesine taşınmıştır. 2006 yılında ise müze için yeni bir alan belirlenmiş ve uzun zamandır kullanılmayan Eski Gar Alanı’nda onarım ve düzenleme faaliyetlerine başlanmıştır. Bu alan, 1873 yılında demiryolunun yapımından sonra Alman Mimar Otto Ritter tarafından yapıldığı düşünülen Gar Binası ve bu alana ilerleyen yıllarda eklenen yapı topluluklarından oluşmaktadır. Tamamı 19 dönüm olan alanın planlama çalışmaları sırasında 11 dönümlük kısmı Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne ayrılarak müze fonksiyonu verilmiştir. Müze alanı içerisinde tamir atölyesi, su deposu, lojman binası gibi daha önceki işlevine ait yapılar bulunmaktadır. Alanda bulunan iki adet tekel binasının birleştirilerek teşhir salonları ve 130 kişilik konferans salonu oluşturulmuştur. Yeni müzenin tamamlanması ile Saatçi Ali Efendi Konağı’ndan bu alana taşınılmış ve 20 Haziran 2007 tarihinde müze ziyarete açılmıştır. Sergi alanı, 2 adet sikke vitrini, 18 adet arkeolojik eser vitrini, 13 adet etnografik eser vitrininden oluşmaktadır.
Müzenin giriş bölümünde yer alan sikke bölümünde Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Abbasi, Sasani, Emevi, Osmanlı gibi neredeyse tüm çağları kapsayıcı geniş bir koleksiyon yer almaktadır. Bu sikkelerden özelikle Nicomedia’ya ilişkin olanlar son derece çarpıcı ve güzel örnekler bulunmaktadır.
Müze sergi salonunun büyük bölümünü oluşturan Arkeoloji Bölümü’nde ise koleksiyonun desteklediği ölçüde Paleolitik Dönem’den başlayarak Osmanlı Dönemi’ne kadar kronolojik bir teşhir oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu bölümde; 30000 yıl önce Kefken'i mesken tutmuş taş çağı insanlarından, 2700 yıl önce Megara'dan yola çıkarak Başiskele’ye yerleşip Astakos şehrini kuranların hazin öyküsünü; Roma’ya başkentlik yapmış dünyanın dördüncü büyük kentinden, taş üstünde taşın kalmadığı, depremin her seferinde başa döndürdüğü şehrin öyküsünü; Konstantin'in yaşamını şekillendiren kentten, ağaç denizine, arkalarını dağlara vermiş kıble tarafından denize bakan şehrin öyküsü; Nikomedia’nın, İznikmid’in, İzmit’in, Kocaeli’nin hikayesi sergilenmektedir.
Sergi salonunun ikinci bölümünü oluşturan Etnografya Bölümü’nde, Osmanlı’nın seçkin ve günlük kültürüne dair anlatımlar yer almaktadır. Erkeklerin eğlencesini yansıtan selamlık, genç kızın hayatındaki en önemli günlerinden birini anlatan kına gecesi, dünyaca ünlü Türk hamamı, eşsiz mutfak kültürünü yansıtan vitrinleri ile seçkin kültürümüzün yansımaları izlenebilecektir.
Müze bahçesinde açık alan teşhirinde, Kocaeli’nde ortaya çıkan lahitler, mezar stelleri, heykeller, pythoslar ve Nikomedia’nın başkentlik dönemine işaret eden yapılardan geriye kalan taş eserler sergilenmektedir.
ATATÜRK, REDİF VE ETNOGRAFYA MÜZESİ
Adres: Kemalpaşa Mahallesi, İnönü Caddesi, 50. Yıl Okulu Karşısı, İzmit / KOCAELİ
Tanzimat Fermanı’ndan sonra 1843 yılında Osmanlı toprakları beş büyük ordu bölgesine ayrılmıştır. Bu amaçla orduların yedek gücü niteliğinde Redif Teşkilatı oluşturulmuştur. Teşkilatın her bölge merkezinde, genel karargah merkezi, toplantı yerleri ve depo merkezleri yer almaktadır. Redif Teşkilatı’nın birinci merkezi İzmit olup, İzmit Redif Dairesi’nin ilk olarak İzmit Mutasarrıfı Hasan Paşa tarafından Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) Kasr-ı Hümayun ile birlikte yaptırıldığı bilinmektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde 13 Aralık 1886 tarihli belgede İzmit’teki askeri depoda meydana gelen yangında depo ve bitişiğindeki evin yandığı ifade edilmektedir. 8 Ekim 1889 tarihli belgede ise inşa edilen yeni depo, cephanelik ve askerlik dairesinin resmi açılışlarının yapılması istenmektedir. Yapının kitabesinde de H. 1307 / M. 1889-1890 tarihi okunmaktadır.Eski kent haritalarında işaretlenen yapının gerisindeki depo ve cephanelik, günümüzde mevcut değildir. Yapı 1999 depremine kadar 15. Kolordu Komutanlığı’nca Askeri Mahkeme binası olarak kullanılmıştır. Depremde büyük hasar gören binanın restorasyonu 2011 yılında sonlanmış ve 2012 yılında Atatürk ve Redif Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.Yapının mimarı bilinmemektedir. Fakat Osmanlı Devleti’nde 19.yy’ın son çeyreğinden itibaren inşa edilen askeri binaların Bab-ı Seraskeri’ye bağlı inşaat ve İstihkam Dairesi tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Bahsedilen dönem içerisinde inşa edilen İzmit Redif Dairesi’nin planın da burada hazırlanmış olması mümkündür.Avlu duvarlarıyla çevrili kagir sistemde inşa edilen yapı, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Yapının orijinal tasarımı, ortada dikdörtgen planlı iki katlı bölümün yanlarında uzanan tek katlı yan kanatlardan oluşmaktadır. Yapının tek katlı yan kanatları, Cumhuriyet Dönemi’nde iki kata çıkarılmıştır. Yapının kuzeydeki giriş cephesi kademeli tasarlanmıştır. Cephenin iki katlı orta kısmı, yan kanatlardan daha öndedir. Bu kısımda kendi içinde iki kademeli olup, tam ortadaki üç açıklıklı giriş aksi, dışa taşkındır. Üçlü giriş düzenlemesinin önündeki sahanlığa çift yönlü basamaklarla ulaşılmaktadır. Giriş sahanlığının önünde, dilimli gövdeli kompozit başlıklı dört sütun yer alır. Önce iki sütun arası, yanlarda ise köşe sütunları ile duvarın arası dairesel geçmeli mermer korkuluklarla kapatılmıştır. Girişin üzerindeki çıkma, alttaki sütunlara oturmaktadır. Çıkmanın caddeye bakan duvarlarına alttaki açıklıklarla aynı hizada dikdörtgen açıklıklı pencereler yerleştirilmiştir. Cephede dışa taşkın giriş aksı, üstte Osmanlı armalı dikdörtgen kitabeyle dikeyde de vurgulanmıştır. Giriş aksının bir kademe gerisindeki duvarlarda, her katta aynı eksende, dikdörtgen açıklıklı iki pencere sıralanmaktadır. Orta kısımda bulunan dikdörtgen açıklıklı tüm pencerelerde ampir üsluplu tepelikler görülmektedir. Yapının güney cephesinde kuzeyde olduğu gibi üçlü giriş düzenini tekrarlayan ortadaki giriş aksı dışa taşkındır. Yapının doğu ve batıya uzanan ve yedi dikdörtgen pencere açıklığının sıralandığı yan kanatlardan yalnızca zemin kat orijinaldir. Yapının orijinal tüm köşeleri kesme taş ve plastırlarla belirginleştirilmiştir. Yapının kuzey cephesindeki çıkmanın altı ile iç mekanda çeşitli birimler tavan resimleriyle bezenmiştir. Giriş kapısının üzerinde uzanan çıkmanın altı, ortadaki dikdörtgen, kenarlardaki kare olan üç bölüme ayrılmıştır. Dikdörtgen kısım, iç bükey kavisle çerçevelenmiş stilize çiçek kompozisyonlu madalyonla bezenmiştir. Yanlardaki kare kısımlardan doğudakinin bezemeleri büyük oranda bozulmuştur. Batıdakinin merkezindeki dış konturları kabarık madalyonun içi, dairesel merkez çevresine simetrik yerleştirilen stilize dört yapraklı kompozisyonla dolgulanmıştır. İçteki tavan resimleri ortadaki iki katlı bölümün çeşitli mekanlarında yer almaktadır. Yağlıboya tekniği ile yapılan resimlerde bitkisel kompozisyonlar, yelkenli gemiler ve Osmanlı armalarına yer verilmiştir. Yapının merdiven altları da bitkisel kompozisyonlu yağlı boya resimlerle değerlendirilmiştir. Yapıyı çevreleyen avlu duvarları kuzeyde, yapıya giriş hizasında, yarım daire şeklindedir. Bu kısmın ortasında avluya giriş kapısı yer almaktadır. Orijinalinde lentonun ön yüzündeki Osmanlıca Daire-i Askeriye yazısı ile Osmanlı arması, bugün mevcut değildir. Günümüzde lentonun ön yüzünde ay-yıldız yer almakta olup, alt yüzeyi kenarlarda yarım, ortada tam olan madalyonların içleri ve araları akantus yapraklı kompozisyonla bezelidir. Avluya girilen diğer kapı güneydoğudadır. Buradaki kapı lentosunun altında da diğerleriyle aynı bezeme öğeleri kullanılmıştır.Müzeye giriş kısmının solunda bulunan oda da Yahya Kaptan, Kara Fatma ve İpsiz Recep’in de aralarında bulunduğu Haziran 1921’de şehit düşen 86 milli mücadele kahramanının fotoğraf ve isimleri çerçeveli panolar içerisinde sergilenmektedir. Alt katta yer alan büyük salonda askeri merasim eşyaları, silahlar, kılıçlar, gümüşten mutfak araç-gereçleri ve Osmanlı’nın seçkin kültürüne ait tekstil eserler gibi genişçe bir koleksiyon ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur. Sağ yan kanatın üst katında yer alan salonda ise Milli Mücadele Dönemi’ne ait Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının fotoğrafları mevcut olup, Mustafa Kemal’in 1922 yılında İzmit ile ilgili söylediği sözlerin yazılı olduğu pano ile Nurettin Paşa’nın Kasr-ı Humayun önünde askerleriyle çektirdiği fotoğraf dikkat çekicidir.Orta bölümün üst katında sağ ve solunda yer alan iki küçük odadan birinde Fatih Sultan Mehmet’in Bosna ve Kudüs ruhbanlarının dini hayatlarını serbestçe sürdürmelerine ilişkin fermanı ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kanunsuz vergi toplamanın engellenmesini öngören fermanlarının yazıldığı panolar yer almaktadır. Diğer küçük oda da ise, Mustafa Kemal’in sicil özeti ile son günlerini geçirdiği Savanora yatını, hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan cenaze töreni, naaşının Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e getirilişi ve trenle Ankara’ya son yolculuğuna uğurlanışını gösteren fotoğraflar bulunmaktadır. Bu iki odanın orta kısmında yer alan salonda ise Mustafa Kemal’in kullandığı masa, koltuklar, etajer, telefon vardır. Salonda yer alan ayna ise Atatürk’ün Savanora yatından alınmış ve burada sergilenmektedir. Yerdeki halı, Hereke halı fabrikasında dokunmuştur. Odaya girilen boşluktaki taban tahtası altı farklı ağaçtan yapılmıştır.AV KÖŞKÜ SARAY MÜZESİ
Adres: Kemal Paşa Mahallesi, Saray Yokuşu, İzmit/KOCAELİ
Av Köşkü (Kasr-ı Hümayun), İzmit’in merkezinde müştemilatı ile birlikte geniş bir alanda yer alır. İlk kez IV. Murat döneminde ahşap temeller üzerinde inşa edilmiştir. Ancak yangın ve deprem nedeni ile yıkıldığı bilinmektedir. Günümüze ulaşan yapı Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) yapılan saraydır. Neoklasik üslupta, Avrupa-Barok stilinde yapılan iki katlı sarayın cephesi mermer kaplıdır. Binanın tavan süslemeleri Fransız Ressam Sason’un eseridir. Süslemeler arasında Osmanlı arması, Abdülaziz’in tuğrası, bayrak, mızrak, balta, kılıçtan oluşan grup motifler, çiçek ve meyve bezemeleri bulunmaktadır. Alt kat salon tavanında geyik ve aslan motifleri bulunur.Sarayın alt kat zemini mermer, üst kat ahşap parke döşemelidir. Mimarı Amira Garabet Balyan’dır. 1967 yılına kadar Vilayet ve Ziraat odaları olarak hizmet veren saray binası bu yıldan sonra İzmit Müzesi olarak kullanılmış, 1992 yılında restorasyona alınan müze, 17 Ağustos 1999 depremi ile ağır hasar görmüştür. 2004 yılında restorasyonuna yeniden başlanmış ve 2005 yılında restorasyonu tamamlanmıştır. Müzede bulunan saray eşyalarının onarımı ise İstanbul Milli Saraylar Daire Başkanlığı Restorasyon ve Konservasyon Laboratuarı’nda gerçekleştirilmiştir. Sergilemesi tamamlanan Kasr-ı Hümayun, Saray Müze olarak 16 Ocak 2007 yılında hizmete açılmıştır.Atatürk Odası; Mustafa Kemal Atatürk’ün Savarona yatına ait eşyalardan böbrek şeklinde sehpa ve telefonu, abajuru, koltukları ve deriden yapılmış dinlenme koltuğu, satranç masası, 16 Ocak 1923 tarihinde ilk basın toplantısını yaptığı, basın mensuplarının isimlerinin bulunduğu temsili toplantı masası ve Atatürk’ün vefatı ile ilgili 1938 tarihli orijinal gazete kupürleri yer almaktadır.Başkomutanlık Meydan Savaşı büyük zafer ile sonuçlanmış, Mudanya’da imzalanan ateşkes antlaşmasıyla Ulusal Kurtuluş Savaşı sona ermişti. Tüm Anadolu düşmandan temizlenirken; İstanbul ve Batı Trakya, Lozan’da başlayan ve yeni Türk devletinin sınırlarının çizildiği barış görüşmelerinin sonucunu beklemekte idi. Bu arada Gazi Mustafa Kemal, 14 Ocak 1923 tarihinde 1 ay sürecek olan Büyük Batı Anadolu gezisine çıkar. İlk durağı 15 Ocak 1923’te Eskişehir’dir. Bu arada, Kurtuluş Savaşı’nı ve Mustafa Kemal Paşa’yı başından beri kalemleriyle destekleyen, İstanbul’da yayımlanan altı büyük gazetenin başyazarı da gelişmeler konusunda görüşlerini almak üzere Mustafa Kemal Paşa ile görüşme talebinde bulunmuşlardı. İşgal altındaki bir kentte tehditlere aldırış etmeden, canını ortaya koyarak yüreklerindeki duyguları kalemlerine aktaran bu gazetecilerin isteğini Mustafa Kemal Paşa kabul etti. Onlarla 14 Ocak 1923’te çıktığı yurt gezisi sırasında, İzmit’te görüşecekti. Gazetecileri İzmit’e getirmekle, Ankara Hükümeti’nin İstanbul’daki temsilcisi Dr. Adnan (Adıvar) Bey’i görevlendirdi. Tevhid-i Efkâr’ın başyazarı Velit Ebüzziya, Vakit’in başyazarı Ahmet Emin (Yalman), Akşam’ın başyazarı Falih Rıfkı (Atay), İleri’nin başyazarı Suphi Nuri (İleri), İkdam’ın başyazarı Yakup Kadri (Karaosmanoğlu) ve Tanin’in başyazarı İsmail Müştak (Mayakon), Adnan (Adıvar) Bey’in Başkanlığında, İstanbul’dan toplu olarak yola çıktılar. Bu topluluğa İleri gazetesinin İzmit Muhabiri Kılıçzade İsmail Hakkı (Kılıçoğlu) Bey de katıldı. Gazeteciler, İzmit halkının ‘Saray’ diye adlandırdığı Kasr-ı Hümayun’un alt katındaki geniş salonda toplandılar ve böylece Cumhuriyet’in ilanına giden bu süreçle İzmit ve Kasr-ı Hümayun tarihi bir ana tanıklık etti.Dinlenme Odası (Sedefli Oda); sedef ve fildişi kaplama mobilyalar 19.yy sonu cam işi tekniği ile yapılmıştır. Sedefli aynanın üst kısmında Osmanlı arması mevcuttur. Odada bulunan rahle ise ıhlamur gövde üzerine sedef kaplamalıdır. Şömineli odanın tavan süslemeleri çiçek motifli ve varaklıdır. Odada gümüş yüksek sehpalar kullanılmaktadır. Odanın zemininde Hereke halısı serilidir.Kabul Salonu; odada bulunan koltuklar eklektik stildedir. Oymalarında akantus yaprakları bulunmakta olup, varaklıdır. Üzerinde bulunan Hereke üretimi kumaş, Dolmabahçe Müzesi’nde bulunan takımın kumaşının aynısıdır. Sarayın oda ve salonlarını süsleyen son derece şık kristal avizeler 19.yy Fransız Baccarat avize özelliklerini taşımaktadır. Mobilyalar abanoz renginde olup, üzerinde V. Murat’ın arması ve eroslar bezemesi bulunmaktadır. Ayrıca mobilya üzerinde metal şerit süslemeler mevcuttur. Salonun duvarlarında dört adet deniz ve gemilerin tasvir edildiği tablolar bulunmaktadır.Yatak Odası; odanın tavanı kalem işi ile yapılmış altın varaklı bitkisel bezemelidir. Şömineli olan odada sultana ait yazı masası vardır. Oda içerisinde yer alan karyola ise Osmanlı Dönemi’nin sultan yataklarına uygun olarak düzenlenmiştir. Tabanda bindallı isimli Hereke halı bulunmaktadır. Odada altın varak bezemeli, bitkisel motifli kalem işlerine sahip kasetli bir tavan görülmektedir. Motifler rokoko süslemelerle çevrelenmiştir.Hünkar Hamamı; soğukluk ve sıcaklık bölümleri ile hamam Marmara mermerinden yapılmıştır. Üst örtüsü, cam fanuslara sahip fil gözü pencerelerden oluşur. Marmara mermerinden yapılmış banyo teknesi, Rokoko formlar ile hareketlendirilmiş yüksek kabartmalı ayna taşına sahiptir.MÜZEKART VE BİLET ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ.